14 Kas Karaciğer Dostu Alabaş
Yılın 12 ayı yetişen Alabaşın(Kohlrabi) mucizevi etkisi saymakla bitmez. Yurtdışında özellikle Avrupa da cehennem topuzu ya da kohlrabi ismiyle bilinen bu mucize sebzenin içeriği oldukça zengindir.
A, B1, B2, B3, B6, C vitamini ile demir, kalsiyum, fosfor,selenyum, sodyum ve potasyum içeriyor.
En çok açık yeşil renkli alabaş satılırken Avrupa’da beyaz ve mor renkli olanlarına da rastlamak mümkün.
Alabaş kabukları soyulduğunda aynen marul ve beyaz lahana kökü gibi sert ama şeffaf bir görünüme sahip olur. Pişirildiğinde tatlımsı bir lezzete dönüşür. Alabaş, aynen turp gibi salatalarda, elma dilimi halinde kesilerek ara öğünde, etli ve zeytinyağlı dolması ve çorbası yapılarak da tüketilebilir.
Alabaşta bulunan sülfaran adlı madde karaciğeri temizleyen, prostat ve kolon kanserini önleyen özelliğe sahiptir.
Ayrıca Alabaşta bulunan kolin karaciğerdeki yağların dağılmasını sağlamakla kalmaz;vücutta kolesterol sentezini azaltabilen kan yağı dediğimiz trigliseridi de düşürebilen bir bileşik olduğundan karaciğer sorunları yaşayanlar için bulunmaz bir doğa dostu besindir diyebilirim.
Portakaldan daha yüksek miktarda içerdiği C vitamini sayesinde dolaşım sisteminin iyi çalışmasını sağlar.
Ayrıca bolca potasyum mineralini barındıran bu kök sebze tansiyonu dengeler.
Alabaş birçok sebzeden fazla miktarda suda çözünen posa içerir. Yapısındaki posa kabızlığın giderilmesinde ve hemoroid fistüllerinin küçülmesinde etkindir.
B kompleks vitaminleri alabaşın temel vitamin çeşitleridir. Özellikle piridoksin olarak bilinen B6 vitamininin en iyi kaynaklarından biri olan alabaş, yendikten sonra sinir sistemi gerginliklerini ortadan kaldırabilecek etkide doğal bir ilaç gibi davranır. Pantotenik asit adlı farklı bir B grubu vitaminini de fazla miktarda içeren alabaş vücudun kalori yakma hızını arttırarak metabolizmayı hızlandırır.
Alabaş glikosinolat adlı kanser savar etkili antioksidanı fazlası ile doğal olarak ihtiva eder. Başta akciğer ve kalın bağırsak kanseri olmak üzere bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltır.
İçerdiği yüksek oranda demir ve folik asidiyle, kansızlığı ve ayrıca hamile kadınların spina bifida (omurganın bir yanının açık olması) hastalığı taşıyan çocuk doğurma rizikosunu en aza indirir.
Emziren ve sütü az olan annelerin sütünü arttırıyor.
Ayrıca sıkılarak elde edilmiş alabaş suyu, öksürüğe ve bronşite iyi gelir.
İçerdiği vitamin ve minerallerle astım, katarakt, böbrek taşı, ve felce iyi gelmektedir.
Fakat bütün turpgillerde(lahana,brokoli,karnabahar,kara lahana,brüksel lahanası) olduğu gibi alabaş da vücuttaki iyot emilimini azaltıyor. Bu nedenle eğer haftada 3-4 defadan daha fazla tüketmek istiyorsanız , iyot bakımından zengin beslenmeniz veya iyotlu tuzlar kullanarak iyot desteği almanız gerekiyor. Aksi taktirde Tiroid problemleri ile karşılaşabilirsiniz.
Her şeyde olduğu gibi azı karar çoğu zarar.Eğer hala tanışmadıysanız dört mevsim yetişen ve hemen hemen her markette bulabileceğiniz bu sebzeyi bir an önce sofralarınıza taşımanızı öneriyorum.
100 gr Alabaş 27 kaloridir.
