06 Şub Kükürt Deposu Kara Lahana
Karalahana turpgillerden (Brassicaceae), geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan kış sebzesi olarak yetiştirilen ve yaprakları koyu yeşil olan bir lahana çeşididir.Karadeniz halkının temel besin maddesidir.Yaz-kış yenilen bu sebzenin adı Eski Yunanca’daki lahana “yenilebilen sebze” kelimesinden gelmekte ve bölgede kelem, lu, pancar, pezük, şaviphali olarak da adlandırılmaktadır.
C vitamininden zengin olup, A, B, E vitaminleri ile kalsiyum, potasyum, kükürt, magnezyum, bakır ve demir minerallerini de bol miktarda içerir.
Karalahana en iyi antioksidan olan C vitamini içeriğiyle erken yaşlanmayı önler.Soğuk algınlığı tedavisinde ve vücudun bağışıklık sisteminde etkin rol oynar
Karalahana da bulunan kükürt minerali ile enfeksiyonlara karşı vücudun savunmasında etkili rol oynar.Ülserin etkilerini ve şiddetini azaltıcı özelliği yle yaraların iyileşmesinde yardımcıdır.
Karalahanaki potasyum ,kan damarlarını açarak, kanın akışını kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle kalp krizi ve felç riskini azaltmaktadır.
Karalahana içeriğindeki “lupeol, sinigrin ve sülforafan“ gibi anti-kanser bileşiklerinin tümörlerin büyümesini engellediği bilinmektedir.
Karalahana içeriğindeki “glutamin” güçlü bir anti-inflamatuar ajandır. Bu nedenle Karalahana alerji, eklem ağrısı, ateş ve çeşitli hastalıklarda enfeksiyon ve tahrişi önlemeye yardımcıdır.
Lahana zengin bir “beta-karoten” kaynağıdır. Beta-karoten göz sağlığı için oldukça önemlidir. Bu nedenle karalahana, yaşlandıkça artan katarakt oluşumunu geciktirmeye yardımcıdır.
Karalahana kalsiyum, magnezyum ve potasyum gibi minerallerin iyi bir kaynağıdır. Bu üç temel mineral kemik yapısının korunmasını sağlayarak, osteoporoz ve kemik erimesi gibi hastalıkların önlenmesinde de önemli rol oynar.
Karalahana zengin lif içeriği ile bağırsakları harekete geçirerek kabızlık ve diğer sindirim sistemi problemlerine iyi gelir.
E Vitamininden zengin olan karalahana yaşa bağlı mental fonksiyonlardaki azalmaları önlemektedir.
Lahana romatizma, gut, artrit, böbrek taşı, cilt hastalıkları ve egzama gibi problemlere yol açan toksinleri, serbest radikalleri, yüksek ürik asiti yok ederek kanı temizler.Yani iyi bir detoks özelliğine sahiptir.
Karadeniz mutfağı denince ilk akla gelenler besinler arasında yer alan kara lahana tiroid hastalıklarına mı neden olmaktadır? Ülkemizde troid hastalıkları en çok Karadeniz bölgesinde görülmektedir. Karadeniz bölgesinde daha sık görülme sebeplerinin başında ise bölgenin toprak ve suyunun iyot minerali bakımından fakir olması gelmektedir. İyot minerali tiroid hormonlarının üretimi için olmazsa olmazdır. Uzun süreli yetersiz alımlarda vücut yeterli hormon üretemez duruma gelmektedir. Bununla birlikte kara lahana da bulunan bazı kimyasallar vücutta iyot emilimini azaltmaktadır. Karalahana pişirildiğinde hemen kokusundan anlarız. Bu tipik koku glukosinolat grubundaki bu maddelerin sülfür içermesinden kaynaklanır.Bu sebzeler guatrojen özelliği taşır.Guatrojen, troid bezinin yavaş çalışmasına neden olur.Yavaş çalışan troid bezi büyümeye başlar.Bu glukosinolat grubunda bulunan bu etkin maddeler özellikle pancreas,akciğer,mide,kolon,prostat,meme ve over kanserlerine yakalanma riskini azaltır.Dolayısıyla faydaları saymakla bitmeyen bu sebzeyi günah keçisi yapmak yanlış olacaktır. Onun yerine özellikle Karadeniz bölgesinde iyotlu tuz kullanmak daha akıllıcadır.
100 gr greyfurt 41 kaloridir.